Yazar: admin

Araçlı Tarihi İngiliz Köyleri Gezimiz size özel tahsis edilmiş Profesyonel şoförlü aracımız ile tüm gün boyunca yaklaşık 8 saat sürmektedir.

Bu gezimizde sizleri adeta bir masalın içine sürüklüyoruz. Başka hiç bir yerde göremeyeceğiniz Tarihi İngiltere Köyleri’nde kendinizi bir masal kahramanı gibi hissedecek ve bambaşka bir ruh haline bürüneceksiniz.

Cotswold, İngiltere’nin orta kısmında yer alan bir tarihi köyler bölgesidir. Masalımsı sokaklar, yüzlerce yıllık taş evler, yaşlı ve sevimli köy ahalisi, şirin ve çiçekli pencereler, küçük ırmaklar, o ırmaklara kurulmuş taş köprüler hepsi gerçeklik hissini kaybettiren masal sahnesi gibi yerlerdir.

Aslında İngiltere’nin genelinde bu tip evler, köyler çok yaygın ancak Cotswold’un ünlenmesinin en büyük sebebi evlerin eskiliği, neredeyse 700, 800 hatta 1000 yıllık yerleşim yerlerinin olmasıdır.

Evlerin yapımında kullanılan taşlar tarih öncesi çağlardan kalma bal rengi bir bol minaralli, fosilli bir kaya türüdür. Bu bal rengi taş güneşte iyice altın rengine çaldığından altın renkli Cotswold evleri diyorlar. Kimi köyde daha açık kimisinde daha koyu tonları var ama hep bir bütünlük içinde aynı malzemeyle inşa edilmiş çok doğal ve fıtri duruyorlar. Yeni kısımlar da eklenmiş zamanla ama eskiyle ahengini koruyacak şekilde tasarlanmıştır.

Londra Seyahat yılın 365 günü Stonehenge & Bath’a özel turlar düzenlemektedir. Konuklar kullanımı kolay rezervasyon sistemimizden rahatlıkla rezervasyonlarını gerçekleştirebilirler. Özel turunuzu Londra’da bulunan herhangi bir adresten istediğiniz yere aynı fiyata ayırtabilirsiniz.

Stonehenge

Avrupa’nın en ünlü tarih öncesi harikası törensel alanın merkezinde bulunan, ulusal öneme sahip 450 tane korunmakta olan eski eser içeren son derece önemli bir yerdir. Stonehenge muhteşem bir gizemli atmosferi ile beraber hakkında çok az şey bilindiğinden dolayı aynı zamanda da bir huşu barındırmaktadır. Bir tapınak mıydı, yoksa devasa bir astronomik takvim miydi? İnsanlar bunu neden yapmışlardı ve bu muazzam mühendislik becerisine nasıl erişilmişti?

Şimdi gördükleriniz yaklaşık M.Ö. 3050 ile yaklaşık M.Ö. 1600 arasında üç aşamada inşa edilen anıt dizisinin kalıntılarıdır. Dış dairesel bent ve hendek en eski kısımlardır ve muhtemelen 5000 yıldan da önce inşa edilmişlerdir. Yaklaşık 475 yıl sonra çift daire şeklinde 80 bluestones (doğal renklerinden dolayı mavi renkli taş olarak adlandırılmaktadırlar) dikilmiştir. Bu taşların her biri 4 ton ağırlığa sahiptir ve 200 milden (320 km) daha uzakta güneybatı Gallerde bulunan Preseli Hills’den getirilmişlerdir.

Bath

Şehir göze hitap eden bal renkli kireç taşından yapılmıştır ve Cotswolds’un Mendip Hills’le (Mendip Tepeleri) birleştiği yerde ve Avon Nehri’nin ve the Kennet Avon Canal’ın (Kennet Avon Kanalı) kıyılarında çarpıcı bir yedi tepede konumlanmıştır. Tepe yürümeyi zorlaştırabilir, ama bunu harika manzara ile telafi edebilirsiniz. 20 den fazla müze ile ve tarihi yerle muazzam bir konaklama imkanı ve Bartlett Street’te (Bartlett Caddesi) günlük olarak kurulan bir antika Pazar dahil çok miktarda zanaat dükkanı ile şüphesiz herkes için bir şey bulunmaktadır. Gezilecek yerleri dolaşırken arada sokak eğlencesini içinde barındıran çok sayıda kafelere giderek de enerjik şehir hayatını ziyaret edebilirsiniz.

Londra’da oturuyorsanız Bath size unutulmaz bir gün yaşatabilir.Roman Bath M.S. 44 yılında Aquae Sulis’in yerleşim yeri olarak kurulmuştur. Bath refah düzeyini ortaçağ döneminde yün ticareti ile yükseltmiş, ama modern önemi Roman (Romalı) sıcak kaplıcası 1755 yılında keşfedildikten sonra 18.Yüzyıldan gelmektedir. Londra yüksek sosyetesinin dikkatini hamamlara ve kaplıcalara ve aynı zamanda da büyük balolara ve toplantılara çekmekle ünlü olan moda uzmanı Richard “Beau” Nash (1674-1762) sayesinde revaçta olması sağlanmıştır. Bugün Bath ülkenin tek sıcak kaplıcasıdır.

GÖRÜLMEYE DEĞER YERLER

The Pump Room

Yüksek tavanlı, şamdanla aydınlatılan Georgian Pump Room (1796) öğleden sonrası çayına King’s bath (Kral banyosu) manzarası altında chamber trio’nun (oda üçlüsü) eşlik ettiği büyük bir Bath kuruluşudur. Bu oda başlangıçta ciddi bir amaçla inşa edilmişti. William Oliver liderliğinde (Bath Oliver Biscuit, Bath Oliver Bisküvileri’nin mucidi ) bir grup doktor, hasta kişilerin Bath’ın maden suyunu içmek için bir araya gelebilmeleri gerektiğini düşündüler. Ancak Richard ‘Beau’ Nash’in, şehrin teşrifatçısının daha büyük hırsları vardı. Bir Pump Room’un (Pump Odası) toplanma yeri olarak yararlı olacağını fark ederek müzisyenler tuttu ve sosyetik ziyaretçiler buraya akın ettiler.

Roman Baths

Georgian Pump Room’un soylu zarafetinden birdenbire Birleşik Krallıkta bulunan Roma zamanından gelen en güzel hamam yerine geçiyorsunuz. Rehber eşliğinde olmadan kendi kendinize yaptığınız tur sizi bölgedeki su altı kalıntılarının geçmişten gelen görüntülerine götürür. Ziyaretin önemli vurguları havuz ve Roman Bath’dır (the Great Bath, Roma Hamamı, Büyük Hamam). Memba halen sabit olarak 46°C (116°F) de fokurdamaktadır ve iyileştirici güçleri olduğuna inanılan Sulis Tanrıçasına kutsanmıştır. Romalılar burada yıkanırlar ve kurbanlar sunarlardı.

Bath Abbey

Gerçekte manastır değil, bir kilise olan bu yapı (yapımına 1499 yılında başlanmıştır) Dikey (Perpendicular) Stilin en parlak örneklerinden birini temsil eder. Efsaneye göre kilisenin şekli onu inşa eden Bishop Oliver King’e rüyasında gördüğü melekler tarafından söylenmiştir. Bu hikaye merdivene çıkan ve merdivenden inen meleklerin batı cephesinde oyularak süslenmeleri ile ve inşa edenin taçlarla çevrelenmiş zeytin ağaçları oyması imzası ile ölümsüzleştirilmiştir.

Araçlı Cambridge Gezimiz yaklaşık 6 saat sürmekte olup sabah 10:00 gibi başlayıp akşam 16:00’ya kadar devam etmektedir.

Başlangıç noktası ilk olarak King’s Parade’dir; benzersiz bir yüksek manzara için Üniversite Kilisesinin (aynı zamanda Great St Mary’s olarak da bilinen) kulesine tırmanın. Bir yanda üniversite öğrencilerinin diplomalarını aldıkları Gonville ve Caius (keys olarak okunur-ve Gonville kısmı söylenmez) Kolejinin yanında bulunan klasik Senato Binası diğer yönde ise hareketli bir pazara ev sahipliği yapan Market Hill (Pazar Tepesi) bulunmaktadır.

İngiltere genelinde Choir Şapeli ile bilinen King’s College Chapelinin (Şapeli) yılda bir Noel Arifesinde gerçekleşen Noel ilahisi merasimi, dışarıda şafak vakti beklemeye başlayan kitleleri kendine çeker. Koro tarafından söylenen akşam duası görülmeye değerdir. Şapel 1446 ve 1515 yılları arasında Henry VI (1421-71), Henry VII (1457-1509) ve Henry VIII (1491-1547) kralları tarafından inşa edilmiştir. Belki de İngiliz Geç Gotik Dikey Stilinin görkemli mozaik camı ve düğün pastası şeklindeki yelpaze tonozu ile tipikleştirilerek onu döneminin en büyük tek açıklıklı tonoz çatısı yapan eşsiz en büyük örneğidir.

Trinity 1546’da VIII. Henry tarafından Cambridge’de kurulmuş en büyük kolejdir ve büyük avlusu hem Cambridge, hem de Oxford Üniversitelerinde bulunan avluların en büyüğüdür. Sonrakilerin en iyisi yarı ahşap revaklı avlusu ile Queens’i ve kibrit çöpüne benzeyen Mathematical Bridge’i (Matematik Köprüsü), Emmanuels Garden’ı, manastır benzeri inzivada olan İsa’yı, etkileyici bir şapeli; ve taş köprüsüyle bir Rönesans kreasyonu olan Clare’i içermektedir.

Araçlı Oxford Gezimiz size özel tahsis edilmiş Profesyonel Türk şoförlü lüks araçlarımızla düzenlenmekte olup yaklaşık 6 saat sürmektedir.

Oxford ziyaretine başlarken yönünüzü binaların çatılarına göre ayarlamanız iyi bir fikirdir. Cornmarket Caddesi’nde bulunan şehrin en eski yapısı olan St Michael’s Church’ün (St Michael’s Kilisesi) kulesine çıkabilirsiniz. Veya şehre Carfax’ın şehrin merkez noktası olan hareketli kavşağında yer alan 14.Yüzyıldan St Martin’s Church’ün (St Martin’s Kilisesi) kalıntısı olan Carfax Tower’dan (Carfax Kulesi) göz gezdirebilirsiniz.

Gözetleme için uygun olan bir diğer mükemmel nokta da 1280’lerden kalma University Church of St Mary the Virgin High Street’dir. (Meryem Ana Üniversite Kilisesi Ana Caddesi). Bu cemaat kilisesi aynı zamanda üniversiteye de hizmet vermektedir ve bir süre üniversitenin araştırma kütüphanesi ve akademik tören alanı olarak da kullanılmıştır.

Christ Church

1524 yılında kurulmuş olan Oxford’un en büyük ve en çok ziyaret edilen kolejinin dörtgen avlusu en büyük olanıyken ve şapeli olan Christ Church Katedrali de İngiltere’nin en küçük katedralidir. Büyük Salonda önceki öğretim görevlilerinden daha çok Lewis Carroll (1832-98) adı ile bilinen Charles Dodgson tarafından yazılmış olan “Alice the Wonderland” (Alis Harikalar Diyarında) hikayelerinin karakteristiklerini görebilirsiniz. Ante Hall (Ante Salonu) da Harry Potter filmlerindeki Hogwarts Hall olarak kullanılmıştır.

Blenheim Palace

Birleşik Krallıktaki en büyük özel evlerden biri ve İngiliz Barok tarzının en sonuncusu olarak Sir John Vanbrugh (1664-1726) ve Nicholas Hawksmoor (1661-1736) tarafından tasarlanmıştır ve Queen Anne (Kraliçe Anne) tarafından 1704 tarihinde Blenheim’de Fransızlara karşı olan savaştaki ezici zaferi nedeniyle Marlborough’nun ilk dükü John Churchill’e(1650-1722). Halen Churchill ailesinin evi olarak kullanılmaktadır ve şu anda da 11th Duke (Dük) ve ailesi oturmaktadır.The Churchill Exhibition’da (Sergisi) başlıca öne çıkanlardan biri de II. Dünya Savaşında Birleşik Krallığın Başbakanı olan Sir Winston Churchill’in (1874-1965) 30 Kasım’da doğduğu odadır.

Windsor Kalesi

Windsor Kalesinin kuleleri Times Nehrine bakan tebeşir kayası üzerinden şehre bakar. Dünyada bulunan en büyük meskun kaledir ve William the Conqueror (1027-87) inşa ettiğinden beri İngiltere’nin başlıca kraliyet konutlarından biridir. Ancak günümüzdeki yapısı daha çok 19. Yüzyıldan gelmektedir. Ingiltere Kralicesi hala mesken olarak kullanmakta olup, adina da Windsor Kralicesi denilmektedir. (Queen of Windsor). Kalenin ustunde bayraklar var ise, ogun kralice Winfdsor da ikamet ediyor demektir.

Kale kompleksi içerisinde gezilecek bir çok yapı bulunmaktadır. St George’s Chapel’inin (St George’s Şapeli) inşasına 1475 yılında IV Edward IV tarafından başlanmış, yapımı 1529 yılında tamamlanmıştır ve Dikey (Perpendicular) Gotik Mimarisinin bir başyapıtıdır. On hükümdar burada gömülüdür. Kuzeybatı Şapelinde (1817 yılında doğum esnasında ölen) Prenses Charlotte’un heykeli onun ölü doğan çocuğunu taşıyan bir melekle cennete yükselişini tasvir etmektedir. Şapelin 1348 yılında yapıldığından beri süregelen yelpaze tonozlu tavanı 15. Yüzyıldan kalma detaylandırılmış süslerle kaplı koro koltukları ve Garter’in 26 Şövalyesinin arması ile yapılmış oymaları gibi özellikle harikadır.